Yeni Cicilerime Yeni Ciciler:)

Evet ben yeni cicilerime yeni ciciler diktim daha da cici oldular:)Ayrıca eski daha doğrusu kullanılmayıp kenarda beklemekten eskiyen küpelerimi tarz bir yüzüğe dönüştürsüm.Eee ne de olsa Sihirli Değneğiz dimi?Hakkını vermek lazım ismimizin:))Küpelere bayılıyorum ama malesef küpeye kulaklarımın alerjisi var.Hangi cins olursa olsun hemen yara oluyor.Sırf şu gusül muhabbetine banyoda ıslatmaya yarayacak bir tane bulunduruyorum.O da varolan kulak deliği kapanmasın  diye:(Ben de "cici küpelerim kenarda duracağına gelsin elimin üstüne konsun bari "dedim ve bu çıktı ortaya.



Sonunda gül  yapımını başardım.Ne de kolaymış zor sanıyordum yapamayınce meğer ben beceriksizmişim.Ya da fazla isteksiz.İstedim ve oldu Maşallah  bana o zaman:))

Diğer kolu henüz bitmedi bitince tam halini yayınlarım.

Eveet bu da zımbalı apoletlerimin kazağımla bütünleşmiş hali.Ne de yakıştılar birbirlerine.Üzerimde benimle de bütünleşsinler istiyorum.Farkettim ki gardrobumda siyah kıyafetim (günlük veya özel)pek az sayıda.Ne zaman "siyah alacağım "diye çıksam alışverişe mutlaka kahve ve tonlarını almış buluyorum kendimi.Yakıştırıyorum da bu rengi kendime.Demek ben içten içe bir kahverengi severim bunu da yeni anlıyorum:D:D:D
Yeni ciciler yaptığıma göre bir gerçek var ki ortada yelek örmeye ara verdim:(Ne yapayım içime sinmeyen şeyden hevesim kaçıyor.Sonucu  görmeye değmez mi peki?Aslında iyi ve ya kötü değer.Bitireceğim sadece ara  verdim.Şevkim kırıldı.Ben yenilgiyi sevmeyen ama yine de hayal kırıklığıyla pes edebilecek biriyim.Bu kez pes etmesine izin vermeyeceğim ellerimin.
Ben şimdi "mim"hazırlıyacağım öptüm herkesleri

ETKİLEYİCİ BİR FİLM:"AŞK TESADÜFLERİ SEVER" BİR KAÇ CİCİ VE KOMBİNİM

Dolu dolu bir postla yine karşınızdayım Sihirli  Değnekler!:)
Dün akşam kocişimle "Aşk Tesadüfleri Sever"e gittik.Ben ağlayarak çıktım filmden.Çok güzel bir film.Gitmeyeniniz varsa hala,şiddetle tavsiye ediyorum.Sonu çok şaşırtıcı bitti.Sonuna doğru gelen sahne de benden "Aaa"diye bir ses çıktı.Çok şaşırdım.Anlatmamak için kendimi zor tutuyorum desem yeridir.
Dip not:Mendilsiz gitmeyin salya sümük kalmayın.Ben tedarikliydim:)
Şimdi Netten aldığım cicilerin 2.kısmına geçmiş bulunmaktayım.Sadece bir cicim kaldı gelmeyen onları da gelince yayınlayacağım ama önce dün sinemaya gittiğimde giyindiklerimi,kombinimi yayınlıyorum.
kombinim

Film arası mola

Kocişe aldığım cici

Yine kocişe aldığım cici.Bunları Trendyol'dan aldım.



Bu  da bana:)Gri kazak.Paketten çıkarttığım gibi çektim resmini o yüzden de kırışık yıkamadan hemen resmedeyim dedim.

Bu da kahverengi kazağım.Omuzlarına altın sarısından apolet yaptığım zımbalar vardı ya onu dikeceğim ama bunun da önce yıkanması lazım.Bunları vipdükkan'dan aldım.






Kolyeler bunlar çok beğenerek aldım.Sustilo normalde karta taksit yapmıyor.Bana mail gelmişti bunları almadan önce karta taksit başlamıştır diye.Ben de girdim hemen bunları aldım aaaa bir de ne göreyim tek çekim yaptı.Hemen aradım sadece cardfinansa yapılıyormuş.Mailde belirtmediklerinden atladım sazan misali.Neyse hemen iptalini istedim çnk başka sitelerden de alışveriş yaptığımdan karta birden yüklenmek istemedim.sonuçta sadece eşim çalışıyor onu zorlamak istemedim gerekte yok zaten.İptal ettiklerini söylediler.Aradan 1 hafta geçti bana Ptt kargodan paket geldi.Baktım gönderen suna yıldırım yazıyor.Paketin üzerinde de elbise.Ben halbuki kolye alıp iade etmişim.Başkasitelerden de kıyafet almışım.İsim Sustilo satıcısına ait.Pakette elbise yazıyor kargocu birde ücret talep ediyor.Afalladım iyice tabi.Sinirlendim ve almadım paketi geri yolladım.Hemen sustilo yu aradım .Kartıma iade yaptıklarını ve benim de kapıda ödeme yapmak istiyorum dediğimi zannettiklerinden yolladıklarını belitti.Yalan.Ben öyle birşey demedim.Kartıma iadeyaptıklarından da
 şüpheye düştüm haliyle.Hemen bankamı aradım.Böyle bir işlem var fakat henüz muhasebeleşmemiş yani iade edilmiş.Şimdilik iade edilmiş görünüyor .Bugün yine kargo geldi.Üstünde başka isim yazıyor.Elbise yazıyor.Ücret istenmiyor.Başka aldıklarım geldi sanarak paketiteslim aldım aaaaa çıldırıcam bir de ne göreyim yine kolyeler bana gelmiş.Bu ne demek şimdi?Dalga mı geçiyorsunuz insanla?Aradım hemen anlattım tabi yine birsürü saçmalıklar.Benim kartıma iade olmuş ben onu onaylattım bankama zaten.Sustilo gibi sürekli övülen bir siteden ilk kez alışveriş yapmıştım ve son oldu.Daha da hayatta birşey almam ordan.Şimdi kargo ücreti onlara ait şekilde geri yollayacağım.Buradan herkesi uyarıyorum.Satın almada sorun yaşanacağını sanmıyorum.erken gönderiyorlar hatta ama oldu da iade işleminiz oldu bu çok meşakkatli sustiloyla.
Bu da Oriflame direktörümün bana geldiği gün getirdiği hediyem.Siyah çanta alacaktım ihtiyacım vardı.Çok iyi oldu:)%6lık pozisyona da yükseldim.Daha ne isterim?Bu aralar herşey yolunda Maşallah.

Yepyeni Cicilerle Ben Geldiiiim!:)

Nasılsınız bakalım canlar?
Ben cicili bir post hazırladım sizin için.Bu aralar gelen giden fazlaca benim minik sarayıma:)O kadar sevindirik oluyorum ki misafirim gelince.Geceden hazırlık yapıyorum.Eee malum haylaz bir Çokoprens annesiyim.Bugün de misafirim vardı.Resmettim fakat nedense makina da mı sorun var ben mi ayarlarını tam yapamıyorum ;anlamadım.Resimler istediğim netlikte değil malesef:(12  Mp ama sonuç tırt yani.Ayrıca netten alışverişe sarmış durumdayım bu aralar.Aldıklarımın hepsi gelsin dedim ama bekleyemeyeceğim gelenlerin bir kısmını yayınlayayım da rahatlayayım dimi ama?;)Resimleri koyunca sırasıyla hangi online alışveriş sitesinden aldığımı yazarım.Bir de yelek örüyorum demiştim ya hani? Yav arkadaş içime sindiremedim bir türlü.Mükemmeliyetçiyim o yüzden de bir satırı içime sinmesin hooop baştan aşağı söküyorum.Şimdiye çoktan bitmişti sökmesem:(İnşallah olacak bakalım şimdilik sabırla örüyorum.Uzatmadan resimlere geçeyim hee bu arada ben yarın akşam kocişimle "Aşk Tesadüfleri Sever"e gideceğim İnşallah.1 yıldır sinemaya gidemedim.En son "Kabadayı"ya gitmiştim düşünün artık:))Tamam tamam yine uzattım farkındayım geçiyorum resimlere:)
Oriflameciler ben de toplandık.Hem iş konuştuk  hem de dedikodu yaptık.Kısacası yedik,içtik ve bol  bol eğlendik.

Direktörüm Aysun Ergil ve Çokoprensimm

Sofram ve berbat resmedilmiş hali

Menümüz
Kıymalı karnıyarık böreği
Yeşil mercimek salatası
Yoğurtlu ,sarımsaklı patates,havuç,kırmızı lahana üçlüsü
Peynirli,patatesli sigara böreği
Portakal çanağında cevizli,tereotlu kereviz
Muzlu,bisküvili uyduruk pastam

Gelelim aldıklarımın  bir kısmına
Vipdükkan'dan satın aldığım uzun kazağım.
Ben çok beğendim yarın sinemaya giderken bunu giyineceğim.Kombininin resmini yarın gece yayınlarım.


Bu da Armineonline sitesinden aldığım taşlı düğmeli şık gömleğim.Hani ben yüksek bel kadife etek diktiriyorum ya bahsetmiştim onun üzerine aldım.Etek hareketli olduğundan böyle sade ve şık bir gömlek istiyordum ve Armine de buldum.Siteyi İncelemenizi tavsiye ederim.Bu ara Armine den birkaç etek ve kap almayı düşünüyorum mesela.Yaşasın alışveriş yapmak:))

Bu da yine Armine'den aldığım fırfırlı,arkadan fermuarlı saks mavisi gömleğim.Aslında mavisi  bana biraz lacivert gibi gelse de etikette de saks mavisi yazıyor.Anlayacağınız renk içime sinmedi belki mağazasından renk değişimi yaparım.Belli olmaz:/
Yine vipdükkan'dan ikikazak ve bir hırka aldım.
Trendyol'dan kocişe iki kazak aldım.
Clubboon'dan da kendime iki yüzük aldım ama hala gelmediler:(
Beklemedeyim.
Şimdilik benden bu kadar yatma vaktim geldi de geçiyor.Yorucu ve bir o kadar da  bol kahkahalı birgündü.Dinlensem iyi olur.Öpüldünüz izleme de kalın canlar bye byeee!:)

Bu Yazı Ciğerime Dokundu.Gözümden Gözyaşlarım Döküldü.




Defne Joy Foster'in Oğlu Can'a Mektup


Bir şeyi ilk nasıl öğrenirseniz hep öyle hatırlarsınız. Bu yüzden, üzerinden defalarca “geçilmiş” ve “görülmüş” gündem konularından yazmamayı tercih ediyorum. O konuda ya ilk gün yazacaksın, baktın “çiğnendi” duracaksın.
Sen “görmeyeceksin” o haberi. Kimi okur senin durumu umursamadığını düşünür kimi konu hakkında çok radikal fikirlerin olduğu için görüşünü kendine sakladığını. Oysa basit bir şekilde, duruyorsundur sadece…
Ama şişersin…
Defne Joy Foster’ın ölümü hakkında o kadar çok yazıldı ki bir ben bir de Diyanet İşleri Başkanlığı kaldı açıklama yapmayan. Bu noktada ben (Diyaneti bilemem) topa girmemeyi tercih ettim çünkü eğitimim öyle. Yani hala Yenal’la çalışıyor olsak bana “çok görüldü o” derdi. O yüzden bu yazıyı rahatsız bir şekilde yazıyorum ama size değil. Defne’nin oğlu Can’a…
Sevgili Can,
Başka problemimiz, sıkıntımız yokmuş gibi, memleket oturdu, babanın ilerde sana annenin ölümünü nasıl izah edeceğini, düşünüyor. İyi ya da kötü annen hakkında yazılan yazıları, ilerde büyüdüğünde internetten annenin adını “google”layıp okuduğunda neler hissedeceğin “çok önemli mevzu” bazılarımız için.
İşin ilginci bunu mevzu kabul edip senin için dertlendiğini iddia edenler annen hakkında en biçimsiz yazıları yazanlar.
Hepsini boşver ve bir tek benim yazımı oku.
Oğlum bak, ben de anneyim ve senin anneni hiç tanımadım, bir kez olsun yan yana gelmedim.
Uzaktan iyi niyetli ve neşeli bir insana benziyordu. Güler yüzlüydü ve şakacıydı. Hareketliydi, kimi zaman hızlı konuşuyordu ve saçları sürekli kabarıktı. Bu ona sevimli ve biraz da çocuksu bir hava veriyordu.
Senin annen sana hamile kalan, seni 9 ay karnında taşıyan, doğuran, emziren, altındaki bezi değiştiren, popondaki kakaları yıkayan kadın.
Senin annen sağ elinin işaret parmağıyla senin dudaklarını aralayıp çıkmak üzere olan dişin var mı diye bakan, henüz dişin gelmediği halde eczaneye girdiğinde sana diş kaşıyıcı oyuncak alan kadın.
Senin annen sen gazını çıkaramayıp ağladığında seni kucağında gezdiren, sırtını okşayan, sen “pırt” yaptığında da sanki dünyanın en müthiş şeyine şahit olmuş gibi gülümseyen kadın.
Senin annen sen gece acıktığın için ağladığında, kan uykusundan uyanıp, seni kucağına alıp memesini ağzına veren ve emzirmekten yara olmuş göğüs uçları acısa da seni beslemeye devam eden kadın.
Bir gece sen hastalandın aniden, ateşin çıktı ve annen bekledi baş ucunda. Elinde ateş ölçer, sabaha kadar yarım saatte bir ateşini ölçtü, alnını sildi serin bezlerle.
Popon piştiğinde ise o kremledi poponu en iyi kremlerle. Hatta o ay almak istediği bir ayakkabı vardı ama almadı. Çünkü zor bulunan ve çok hızlı tedavi eden yabancı bir pişik kremi vardı, çok da pahalıydı, o ay durum biraz sıkışıktı. Annen sana pişik kremi aldı. Ve biliyor musun
Can, o ayakkabıyı alamamayı hiç umursamadı.
Can, ben senin anneni hiç tanımadım ama ben anneyim, benim de oğlum var. O yüzden sana bir anne, bir erkek annesi olarak şunu diyorum:
Seni bir tek bunlar ilgilendiriyor yavrum, bunun dışındakiler değil.
Annenin özel hayatında ne yapıp ne yapmadığı sen dahil kimsenin işi değil. Bu sadece babanı ilgilendiren bir konu anneannen, babaannen bile yorum yapamazlar annen hakkında. O yüzden gazetelerden 20 sene sonra sana ulaşmaya çalışan “vicdansız” bir takım insanlara hiç aldırma.
Çünkü oğlum inan bana, şu anda ortamlara ahlak dersi vermeye çalışan o insanlar var ya, onlar daha ahlaklı değil.
Can biz öyle bir ülkede yaşıyoruz ki yavrum, torunu yaşında kızlarla fingirdeyen yaşlı dedeler, adına sübyancılık denen durumu “sweetheart” deyip müesseseleştirdiler. Şimdi topluma “doğru neymiş yanlış ne olurmuş” annen üzerinden o dedeler anlatıyor, boşver…
Bu ülkede ünlü olmak isteyen yazarlar memelerini açmadan bir yerlere gelemiyor, yazı işleri müdürleri ile gönül eğlendirmeyenlerin yaptığı işler gazetelerde manşet olmuyor, üniversitede hocasının köpeğine bakmayan asistanlık bulamıyor, bulsa da hocayı bulamıyor çünkü hoca devletten “danışmanlık” kovalamaya çalışırken okula uğramıyor.
Bu ülkede hala organlarını satan insanlar var ve geçenlerde de Hizbullahçılar (bak bunu google’la işte) serbest kaldılar, aramızda dolaşıyorlar, her an birimizin kolunu bacağını bağlayıp canlı canlı gömebilirler.
Bu ülkede herhangi bir sabah programını aç, hiç ummayacağın bir yaşlı teyzeyi “emmim beni düttü, sonra ben muhtarla oynaştım, sonra bunu bizim küçük gelin görmüş, o da kaynıma söylemiş, kaynım da bizim gelini düttü, sonrada kocamı kömürlükte ölü bulduk” gibi yaşamlarını “bakkaldan iki kilo şeker aldım” der gibi anlattığı bir ülke.
Bu ülkede Can, 6 aylık bebeğe tecavüz eden sapıklar var. Bu ülke internette arama motorlarında “çocuk pornosu” nu en çok aratan ilk üç ülkeden biri.
Annenle ilgili yazılar yazan bazı insanlar bunlar burada yaşanmıyormuş gibi davranıyor ve ne olduğunu bilmeden ölmüş bir kadının ardından kusuyor.
Sen üzüleceksen eğer Can, neye üzül biliyor musun yavrum?
Annen hiçbir zaman seni okula götürüp akşam çıkışta seni kapıda bekleyemedi. Karneni görüp sana bisiklet hediye edemedi. Öğretmenler toplantısında senin için “yaramaz” diyen suratsız öğretmenle tartışamadı. Çok istediğin oyuncak seti için “önce matematik notların düzelsin bakalım” diye pazarlık yapamadı seninle. Sen kız arkadaşını alıp geldiğinde güler yüz gösterip kız gittikten sonra “koca popoluymuş bu” diyemedi sana. Sünnetini, mezuniyetini, mürüvvetini göremeden gitti.
Sen üzüleceksen eğer düğün gününde karından sonra, üzerinde smokin, annenle bir dans edemeyeceğin için üzül.
Kucağında bebeğin, gözlerinde yaş, “bak babannesi” diyemediğin için. Bunlara üzül yavrum istediğin gibi, bu senin hakkın.
Ama annen bekar bir arkadaşının evine gitti diye üzülme. Çünkü o belki de lohusalık sıkıntılarını henüz üzerinden atamamış, belki depresyonda, belki mutsuz genç bir kadındı. Bir hata yaptı, bu kısmı seni ilgilendirmez.
Senin annen sana bakarken hayatında daha güzel başka hiçbir şey görmediğini düşünen, mutluluktan gözleri dolan başka bir kadın.
Sen üzüleceksen o gözlere doyamadığın için üzül, bu senin hakkın.
Ve babana dört elle sarıl, sahip çık, sev.
Baban bu zor günlerinde, sadece annenin acısıyla ya da senin için endişelenmekle kalmadı, bir de “reytink” kokusu alan leş kargalarına kulak tıkamak zorunda kaldı.
Gerisi seni ilgilendirmez.
Bizi de….
Mehtap Erel
05.02.2011
Kaynak Hürriyet Aile

Cezbeden Kırmızı Ciciler Cheerful Demet'ten:)

Çok çok çoook beğendim ve benim olsunlar istiyorum.Artık bir cici kazanayım şu çekilişlerden:(
İsteyen buradan buyursun canlar:http://cheerfuldemet.blogspot.com/2011/02/krmz-bir-hediye-cekilisi.html

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...